Çanakkale gezilecek yerler bakımından en zengin illerimiz arasındadır. Misafirlerine duygu yüklü anlar yaşatan bu ilde geçmişin izlerini hissedebilirsiniz. 18 Mart Çanakkale zaferinden dolayı bu bölge Mart ayı boyunca her yıl milyonlarca yerli turisti ağırlıyor. Şimdi Çanakkale’de nereleri gezebilirsiniz inceleyelim;
Çanakkale’de gezilecek yerler arasında ilk olarak Çanakkale Şehitliği geliyor. 1960 yılında açılan Çanakkale şehitliği ve Şehitler Anıtı, 1915 yılında Çanakkale Savaşı sırasında hayatını kaybeden Mehmetçikler adına yapılmıştır. Anıt , Gelibolu Yarımadası Milli Parkı içinde bulunmaktadır. Çanakkale Şehitliği ve Şehitler Abidesi olan, Aziz Türk milletinin tarihini anlamak ve şehitlerimizin her birini yad etmek için her vatandaşımızın gitmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Çanakkale Boğazı’nın ucunda , Morto Koyu- Hisarlık Tepe üzerinde yer alan Şehitler Anıtı, İsmail Utkular, Feridun Kip ve Doğan Erginbaş tarafından tasarlanmış olup 17 Nisan 1954 yılında ise temeli atılmıştır. Dört ayağı ve bir kubbeden oluşan 41,7 metre yüksekliğindeki anıtın ziyarete açılışı 21 Ağustos 1960 tarihinde olmuştur. Devasa boyutu olan Şehitler Anıtı’nın yanına , Mehmetçik Anıtı, Mustafa Kemal Çanakkale’ de Anıtı, Türk Bahçesi, Yaralı Asker Anıtı, Meçhul Asker Kabri ve Türk Şehitliği yer almaktadır. Tarihteki en kanlı savaşlarından birine sahne olan Çanakkale’de 213.882’den fazla Şehidimizin var olduğu bilinmektedir. Anıtın denize bakan ayaklarında deniz savaşları , karaya bakan ayaklarında ise karada verilen mücadele yazılı şekilde anlatılmaktadır. Tavanında ise mozaikle işlenmiş Türk Bayrağı yer almaktadır. Şeref halinde ise Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine yazdığı şiirinden bir dörtlüğün yer aldığı lahit taşı ziyaretçileri karşılamaktadır. Şehitliğin giriş kapısının sağında ise Mustafa Kemal tarafından yabancı askerlere hitaben yazılan ünlü sözleri bulunmaktadır. Türkiye’nin ve Aziz Türk Milletinin sağlam temellere dayandığı ve yıkılmaz olduğu anlamını taşıyan Şehitler Abidesinin yanında bulunan Türk Bahçesi’nde Lale motifi oldukça çekicidir. Lale, Orta Asya’dan Anadolu’ya getirilen Türklere has bir çiçektir. Bununla beraber bahçe içerisinde bulunan 8 siyah Türk Bayrağı, Çanakkale cephesi haricinde Osmanlı’nın katılıp kaybettiği cepheyi simgeler.
Çanakkale Şehitliği ve Şehitler Anıtı, Türkiye’nin her yerinde kutlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gününde milyonlarca vatandaşımız tarafından ziyaret edilmektedir. Şehitlikte Fransa, İngiltere ve Anzaklara ait anıtlar bulunmakta. Bununla berber her biri kendi ülkesinin vatandaşları tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.
Çanakkale’nin tarihi yerleri arasında önemli yere sahip olan ve 1890 yılında inşa edilen Aynalı Çarşı, Çanakkale Savaşları sırasında büyük hasarlar almıştır. Çarşı o kadar ün yapmış ki Çanakkale Türkülerine dahi konu olmuş hale gelmiştir. Çarşının isminin ’ayna’ olma sebebi ise ayna ismi verilen at gözlüklerinin satılmasından geldiği rivayet edilmektedir. Çarşı 1960 yılında restore edilmiştir. Günümüzde çarşıda hediyelik eşyalar satılmaktadır. Aynalı Çarşının Osmanlı Dönemi II. Abdülhamit padişahlığında , 1889 yılında ‘İlyo Halyo’ adlı olan Yahudi Tüccar tarafından İstanbul’daki Mısır Çarşısının minyatürü olarak yaptırıldığı biliniyor. Çarşının kırmızı taştan yapılıp kemerli kapısı mimari yapısı ve kabartma çiçek desenleri kullanılarak yapılmış olup dikkat çekmektedir. Bununla beraber giriş kapısı üzerinde bir kitabe bulunmaktadır. Kitabe üzerinde ise ‘ Adaletliliği ile tanınan Sultan Gazi II. Abdülhamid Hazretlerinin lütuf ve sahip çıkmalarıyla, kendinde bağlı olan Musevi uyruğundan , İlyo Halyo kullarının çabalarıyla yaptırılmış ve gönülde yer tutan çarşıdır’ yazmaktadır. Tam 130 yıllık tarihe sahip olan Aynalı Çarşı, Çanakkale ile özdeşmiş olup şehri simgeleyen önemli bir yere sahiptir. Birçok esnafın birlik içinde çalıştığı çarşıda genel olarak seramik tarzı hediyeler satılmaktadır. Ulaşımda Feribot İskelesinden veya Çanakkale Saat Kulesinden 5-10 dakikalık bir kısa yürüyüşle çarşıya ulaşmak mümkündür. Sizlerde Tarihi olan bu Aynalı Çarşıyı Çanakkale’ye geldiğinizde mutlaka uğramalısınız.
Kaz dağları eteklerinde bulunan Çanakkale il sınırları içinde olan , günümüzde ise Hisarlık olarak adlandırılan Arkeolojik bölgede yer alan Truva (Troya) antik kenti , Homeros’un İlyada destanında geçen Troya Savaşı’na sahne olan şehirdir. Antik kentin keşfi ise Alman Arkeologlar tarafından 1870’li yıllarda gerçekleşmiştir. Kazıların yapıldığı dönemde ortaya çıkarılan eserlerin bir kısmı yurt dışına kaçırılmıştır. Günümüzde eserlerin bir kısmı Türkiye’de bir kısmı ise Rusya ve Almanya müzelerinde sergilenmektedir. 1998 yılından itibaren UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan Truva Antik Kenti’nin tarihi M.Ö 3 binli yıllara kadar dayanmaktadır. Tiyatrolar, hamamlar, heykeller, çeşmeler ve bunlar gibi birçok buluntu Truva Antik Kentindeki arkeolojik çalışmalar sonucu ortaya çıkan yapılardır. Yunan mitolojisinde Zeus’u kandırdığından dolayı Zeus tarafından Olympus’tan aşağı atılan tanrıça Ate’nin ilk düştüğü yer olarak geçen Troya hakkında bir dizi efsane anlatılır. ‘ Truva kenti ,Frigya Kralının düzenlediği bir yarışma sonucu kent kurma hakkına sahip olan Tros’un oğlu İlios tarafından kurulmuştur. İlios, Yarışmada ödül olarak verilen siyah boğayı takip edip, boğanın durduğu yere bir kent kurmaya karar vermiştir. Boğanın, Tanrıça Ate’nin Zeus tarafından düşürüldüğü tepede yere eğilmesiyle , şehir bu tepe üzerine kurulmaktadır. Kurulan şehre İlios’un babası Tros’tan dolayı ‘’Troya’’ adı verilmiştir. Ardından şehir Akarlar tarafından yıkılmıştır. Efsaneye göre bunun sebebi Tanrıça Ate’nin getirdiği kötü bir şanstır. Bir diğer efsane ise ; Kaz Dağındaki tanrıçalar arasındaki güzellik yarışması sonucu , evli olan Helen dünyanın en güzel kadını seçilmektedir. Bu güzel kadının aşkını çalan Priamos’un oğlu Paris tir. Helen’i kaçırıp Troya’ya getirir. Bu olay sonucu Troya’nın yıkılmasına sebep olan Truva Savaşı gerçekleşir.
Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde , Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunan Seyit Onbaşı Anıtı, Çanakkale Şehitliği’nin en çok ziyaret edilen yerlerinden bir tanesidir. Seyit Onbaşı, Çanakkale savaşı sırasında 275 kg lik top mermisini tek başına kaldırmasıyla adını tarihe yazdırmıştır. Bu top mermisiyle savaşın seyrini değiştiren Seyit Onbaşı , tek başına kaldırdığı mermiyi topa sürmesiyle zırhlılardan birini batırmıştır. Asıl adı Seyit Ali Çabuk olan Seyit Onbaşının Balıkesir’in Çamlık köyünde doğduğu bilinmektedir. Zorlukla sırtlayıp merdivenleri çıktıktan sonra üçüncü atışında zırhlı gemiyi başaran Seyit Onbaşı’nın kahramanlık öyküsü tüm Anadolu’ya yayılmıştır. Seyit Onbaşı gibi Mehmetçiğimizi temsil eden bu anıt, aynı zamanda şehrin simgesi haline gelmiştir.
Seyit Onbaşı Anıtı’na gitmek için Çanakkale merkez iskelesinden Kilitbahir feribotuna binmeniz yeterli olacaktır. Burada indikten sonra Kilitbahir Kalesi- Namazgah Tabyası rotasını izleyerek Seyit Onbaşı Anıtı’nın olduğu Mecidiye Tabyası’na ulaşabilirsiniz.
Yunan mitolojisinde Homeros’un destanında adı geçen meşhur Truva Atı, Troya (Truva) Savaşı’nın don bulması için Odysseus’un dahice bir planı sonrası ortaya çıkmıştır. Bu efsane savaşın Çanakkale topraklarında gerçekleştiğine inanılmaktadır. Bu Efsaneden dolayı Kültür Bakanlığı , 1973 yılına gelindiğinde atın bir kopyasını yaptırmaya karar vermiştir. Lakin Truva atı zamanla eskimeye başlar. Sonraki yıllarda ise Truva efsanesini filme çeken Hollywood sinema ekibi filmde kullanılmak üzere orjinaline benzer Truva Atı maketi yaptırmaktadır. Film çekimleri yapıldıktan sonra söz konusu At Çanakkale’ye hediye edilmiştir. O Gün bugündür Çanakkale’nin ortasında sergilenmektedir. Truva Atı Yunan mitolojisinde İthaka (Akhalılar) kralı olarak bilinen Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre girmek için yaptırdığı bir at maketidir. Zekası ile ünlü olan Odysseus, Troya ile Akhalılar arasında 10 yıldır devam eden savaşı bitirmek ve Troya’yı ele geçirmek üzere, at maketini hediiye eder ve çekiliyomuş gibi görünür. Planına göre Akhalılar’ın üst komutanları ve Odysseus Truva Atı’nın içine gizlenecekler ve zamanı geldiğinde şehri ele geçireceklerdir. ‘’Tahta at Tanrıça Athena’ya ait kutsal bir sunaktır. Akhalıların beklentisi Troyalıların bu atı yok etmektir. Athena’nın öfkesi Troya üzerine yönelecektir. Troyalıların atı kabul etmesi için anlatılan bu hikayeden sonra istenilen olmaktadır ve Troyalılar atı kabul eder. Bunu üzerine savaşın bitişini kutlamak için gece eğlence düzenlenir ve alkolün etkisiyle sızıp kalan Truvalılar , Akhalıların saldırısına uğrar ve katledilirler. Şehir yerle bir olur ve tamamen yıkılır. ‘’
Kilitbahir Çanakkale’nin Ecebat ilçesine bağlı olan bir köydür. Gelibolu Yarımadasının güneyinde boğazın en dar olan yerinde konumlanıyor. Kilitbahir isim olarak ‘’deniz kilidi’ anlamına gelmektedir. Bu köyü önemli kılan sebeplerden bir tanesi ise Fatih Mehmet Sultan tarafından yaptırılan üç yapraklı yonca biçiminde büyük bir kale olan Kilitbahir Kalesi’ne sahip olmasıdır. İstanbul kuşatması sonucu Bizans’a yardımı engellemek amacıyla yaptırılan kale , avlu içinde 7 katlı üçgen bir iç kaleden ve bu kaleyi saran iç ve dış sur duvarlarından oluşmaktadır. Kilitbahir kalesi, Çanakkale savaşı sırasında önemli role sahiptir. Burası 1980 yılında Kültür Bakanlığı tarafından ‘ Korunması gereken Kültürel Varlık’ olarak tescillenmektedir. En son 2011-2013 yılları arasında restore edilmiştir. Günümüzde binlerce turist ziyaret etmektedir
Gelibolu Yarımadasının batı sahilinde bulunan Eceabat ilçesinde , Kabatepe ile Besim arasında kalan tepede kalıyor. Çanakkale’de önemli bir yere sahip olan Conkbayırı , Mustafa Kemal’in taarruz emrinin verdiği yerdir. Anzac birlikleri 8 Ağustos 1915’te tepenin bir bölümünü ele geçirmiştir. Hava karanlığında Çanakkale’nin ışıklarını görünce bu noktayı Çanak Bayırı anlamına gelen ‘’ Chunuk Bair’’ olarak adlandırılmıştır. Sonrasında ise halk arasında tepenin adı Conkbayırı adını almıştır. Atatürk, 1915’te Conkbayırı Süngü Taarruzunu yönetirken şarapnel parçası göğsüne isabet etmiş , sağ göğüs cebinde bulunan saat sayesinde ölümden kurtulmuştu. Bu olayın yaşandığı nokta 4 top güllesi ve bir levha ile belirtilmiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal’i elindeki kırbacıyla tasvir eden bronz bir heykeli içeren Conkbayırı Atatürk Anıtı inşa edilmiştir.
Conkbayır’a gitmek için Çanakkale merkez iskelesinden düzenli olarak hareket eden Eceabat feribotlarına binebilirsiniz.
57. Piyade , Osmanlı ordusuna mensup askerlerden oluşmaktadır. Savaş sırasında şehit olan askerlerin oluşturduğu bir birliktir. Çanakkale Kara Savaşlarının başlangıcı kabul edilmekte olup Anzac çıkarmasındaki ve diğer muharebelerdeki başarısıyla bilinir. 57. Piyade Alayı’nı anmak ve Şehitlerimizin ruhlarını yad etmek için Gelibolu adasında Eceabat ilçesi, Kocadere mevkiinde Şehitlik Anıtı olarak inşa edilmiştir. Yarbay Hüseyin Avni Bey’in komutasında olan 57. Piyade Alayı’nın Çanakkale savaşı için önemi çok büyüktür. Çok büyük bir mücadele gösteren alay , 628 kahraman Şehit vermiştir. Kahraman şehitlerimiz anısına 1992 yılında açılan şehitlik , Çanakkale şehrinde en çok ziyaret edilen noktalar haline gelmiştir. Ayrıca Şehitlik girişinin solunda , 10 Eylül 1994 tarihinde , 108 yaşında vefat eden son Çanakkale gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın tasvir edildiği bronz heykel bulunmaktadır.
Çanakkale’nin en merkezi yerinde olan bu saat 1897 yılında inşa edilmiştir. Şehrin simgesi haline gelmiş olan bu saat 5 katlı kulenin 4. Katında saat. Alt tarafında ise bir çeşme bulunuyor. Çanakkale saat kulesi , Sultan II. Abdülhamit’in İzmir gibi birçok şehirde yaptırdığı kulelerden birisidir. Kulenin çeşmesinin alınlığında yeşil bir zemin üzerine altı satır , yirmi dört kartuş içerisinde bir kitabe bulunmaktadır.
Kitabe metninin hemen üstünde ise II. Abdülhamid’in tuğrası bulunuyor. Gün boyu oldukça kalabalık olan Çanakkale Saat Kulesi, akşam vakitlerinde ışıklandırılarak harika bir manzara oluşturmaktadır. Uğramanız yerlerden bir tanesi olarak burayı tercih etmeyi unutmayın.
Müzenin içinde Nusret Mayın Gemisi’nin maketini bulunduran Çanakkale’nin müzeleri arasında mutlaka görülmeye değer bir yerdir. Çimenlik Kalesi içerisinde bulunan müze içerisinde kütüphane, hediyelik eşya dükkanları ve fotoğraf galerisi bulunmaktadır. 18 Mart 1915 Deniz Zaferinin 67. Yıl kutlama programı kapsamında kurulmuştur. 2000 yılında ise modern müzecilik kapsamında yenilenmekte olup geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. ‘’ Çağdaş müzecilik anlayışını yakalamış örnek bir askeri müze olmak’’ her yıl kendisine yenileyen ve daha gelişen Çanakkale Deniz Müzesinde Kılıçlar , Madalyalar, Toplar, Ateşli Silahlar, Üniformalar, ve Mayınlar olmak üzere 6 farklı koleksiyon sergilenmektedir. Çanakkale Deniz Müzesi, şehrin farklı yerlerinden 5 ayrı kola ayrılmıştır. Çimenlik Kalesi merkez müze olup; Binbaşı Nazmi Bey Resim ve Sergi Salonu , Nusret Mayın Gemisi, Müze Gemi Acar, Piri Reis Galerisi gibi bölümler bulunmaktadır. Bunlar arasında en çok dikkat çeken Nusret Mayın Gemisidir. Çanakkale Şehitliği Turlarında binlerce tursit tarafından ziyaret edilmektedir. Nusret Mayın Gemisi, Türk tarihinin seyrini değiştirmiştir.
Tarihçi Ahmet Uslu’ya ait Savaş malzemeleri müzesi Eceabat’ın Seddülbahir Köyünde bulunmaktadır. Bu küçük olan müzede Çanakkale savaşı sırasında kullanılan pek çok nesneyi inceleme fırsatı yakalayabiliyoruz. Çanakkale Savaşına dair birçok envantere ev sahipliği yapan 1915 Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesi’nin giriş katında; askerlerin kullandığı ; çatal ve kaşıklar, mermiler, mermi kutuları, mataralar, savaşla ilgili önemli belgeler bulunmaktadır.
Müzenin alt katında ise savaş sırasında yaralanan askeri revirde tedavi eden doktorların ve yaralanıp yardım isteyen askerlerin mankenlerle tasvir edildiği canlandırma bulunmaktadır. Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesi’nin en dikkat çeken parçası ise Çanakkale Savaşını simgeleyen parçalardan olan birbirine çarpışmış mermiler bulunmaktadır.
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde yer alan Assos, Behram kentinde konumlanmaktadır. Assos tarihi değerinin yanı sıra Türkiye’de yaz tatili denilince akla gelen yerlerden bir tanesidir. Antik çağda Troas diye adlandırılan bölgenin güney ucuna , Midilli adasının karşısına kurulmuş olan Assos 1880-1883 yılları arasında Amerikan Arkeoloji Enstitüsü’nün yaptığı arkeolojik kazılar esnasında genç mimar Francis H. Bacon tarafından keşfedilmiştir. Assos’un kuruluşu M.Ö 900’lü yıllara denk gelmektedir. En önemli yapıları Athena Tapınağı ve Antik amfi tiyatro alanıdır. Antik çağın en önemli düşünürü Aristo yaklaşık 3 yıl burada yaşamıştır ve felsefe okulu kurmuştur. Assos’un dönemin kültür, sanat ve bilim merkezlerinden biri olduğu söylenmektedir.
Ege köylerinden biri olan Assos, tertemiz havası ve berrak denizi ile her yıl , binlerce turist gelmektedir. Turistlerin burayı seçmelerinin sebebi doğal koyları ve yeşil doğasından kaynaklanıyor. Yazın burada denize girmek doğanın ve güneşin tadını çıkartmak gerçekten paha biçilemez. Assos’ta konaklamak için otel, apart, pansiyon, kamping alanı gibi birçok seçenek mevcuttur. Türkiye’nin en iyi kamp alanlarından biri olan Assos’ta , insanlar genelde çadırlarını yanında getirip mevcut alanlarda kamp yapmayı tercih ediyorlar. Bunun yanı sıra Assos’ta gezip görülmesi yerlerden de mevcuttur. İlk başta Assos kenti olmak üzere; Sokakağzı, Kadırga Koyu, Antik Liman, Hüdavendigar, Camii, Behramkale Köprüsü, Gymnasium ve Bouleuterion, Agora, Antik Tiyatro ve Athena Tapınağı gibi turistik yerleri sizleri bekliyor. ‘’Assos’ta ne yenir’’ deyince söyleyeyeim: Zeytinyağlı bakla kabak çiçeği dolması, avcı böreği, otlu gözleme gibi Ege mutfağına dair lezzetleri bulabiliriz.
Çanakkale’nin diğer bir ada ilçesidir. Türkiye’nin en büyük 3. Adası olan Bozcaada, özelikle yaz aylarında popülerlik sağlamaktadır. Ülkede köyü olmayan bir ilçesi olarak bilinmekte Bağcılık, deniz turizmi ve rüzgar santralleriyle öne çıkan Bozcaada’nın en meşhur şarapları bilinmektedir. Adada pek çok şarap tadımı noktası bulunmaktadır. Şarap üretimi ve bağcılık gelişimi için birçok festivak düzenlenmektedir.
Çanakkale’de gezilecek yerlerden biri olan Bozcaada üzüm bağlarının arasında kaybolmak denizin üstünde güneşin batışını izlemek muhteşem manzaraya tanıklık etmek için Bozcaada’ya mutlaka gitmek gerekiyor. Yılın her mevsimi uygun iklime sahiptir. Bozcaada seyahati için en popüler dönem olan yaz mevsimi tercih edilmektedir. Bu mevsimde denizin güneşin ve doğanın tadını çıkarabilir harika ve huzur dolu bir tatil geçirebilirsiniz.
Buraya gitmişken Bozcaada’nın turistik yerlerini ziyaret etmelisiniz. Bozcaada’da Rüzgar Gülleri ve Polente Feneri, Bozcaada Kalesi, Göztepe, Rum Mahallesi, Bozcaada müzesi, Ayazma Plajı ve Geyikli Plajı gibi bir sıra yerler sizleri bekliyor.Ayrıca Bozcaada’nın mutfağına dair lezzetlerine bakmalısınız. Rum meyhanelerine uğramayı unutmayın..
Gökçeada Türkiye’nin en büyük adası olma ayrıcalığına sahiptir. 90 kilometrelik kıyı şeridine sahip olan ada, Ege Denizinin kuzeyinde, Saroz Körfezi’nin yanında yer almaktadır. Burası sessiz bir o kadarda huzur dolu atmosferi vardır. Muhteşem doğası ve etkileyici plajları huzur veren ortamları ile Gökçeada, buranın keyfini çıkartmak için Çanakkale’ye geldiklerinde gidilmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Burada gezip görülecek yerlerde mevcut ; Plajlardan , parklara, köylerden, koylara kadar birçok yere sahip olan Gökçeada’da ; Marmaros Şelalesi, Rum Köyleri, Aydıncık Plajı, Yıldız Koyu, Gökçeada Sualtı Milli Parkı, Laz Koyu, Gökçeada Tuz Gölü, Peynir Kayalıkları, Kuzulimanı ve Tepeköy Çınaraltı’nı mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Burada sörf ve dalış gibi su sporları da yapabilirsiniz.
Gökçeada’da konaklamak için sizlere özel butik oteller, pansiyonlar, kamping ve apart otel gibi imkanlardan yararlanılabilir. Bunun yanı sıra gitmişken Gökçeada’nın mutfağının meşhur lezzetlerinden Bademli Kurabiyenin ve Sakızlı muhallebinin tadımını yapmayı sakın unutmayın.
ve gelen kutusunda yeni reklamlar alın