Zevkli bir gezi için şehri tanımaya ilk olarak Konak meydanından başlayalım. İzmir’in kalbi olan meydanı her zaman kalabalık. Meydanının tam ortasında olan İzmir’in simgesi İzmir saat kulesi , 1901de İzmirlilerin Padişah II. Abdülhamid’e tahta çıkışının 25. Yılı armağanı olarak yaptırılmıştır.25 metre boyundaki 4 çeşmenin kulenin saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm’in hediyesi olarak bilinen saat hiç durmadan çalışıyor.
Körfez’e karşı kurulu olan Arkeoloji Müzesi ile Etnografya Müzesi, Konak’ta körfez’e nazır Bahribaba parkı içinde ulaşılabilirlik açısından oldukça kolay yerdeler. Etnografya Müzesi, 1831’de vebalılar için St. Rock Hastanesi olarak kurulmuştur. Daha sonra kimsesiz Hıristiyan çocuklarını konuk etmiştir. Efes , Bergama, Milet, Klazomenai, Teos, ve İasos gibi Ege’nin Antik yerlerindeki kazılarda bulunan eserler İzmir Arkeoloji Müzesinde Batı Anadolu tarihine ışık tutmakta. Bronz Koşan Atlet Heykeli ile beraber Bronz Demeter Heykeli müzenin en ilgi çeken eserlerinden biri olmakta.
İki yüz yıl önce Batılı gezginler tarafından ‘ Akdeniz mücevheri ‘ olarak bilinen İzmir’in kalbi Kemeraltı , İzmir gezilip görülebilecek yerler denince akla gelen yerlerden bitanesi. Şehrin tarihi , kültürel ve mimari öğeleri, hanları, camileri, hamamları ve eski İzmir evleriyle şehir dokusunu yaşatan bir semt. Geçmişte Havra sokağı ve Şadırvanaltı adını buradan almakta. Diğer binaların arasına sıkışıp kalmış olsa dahi bölgede çok sayıda görmeye değer han vardır. İzmir’in en eski olan oteli Yeni Şükran , kentin belleğinin saklı olduğu Milli Kütüphane, sanatseverlerin buluştuğu Devlet ve Opera Balesi , Tarihi Kemeraltı Çarşısının içinde. Kemeraltının önemli tarihi yerlerinden olan Kızlarağası Han’ı başli başına bir hazine . Uzun ve keyifli geziden sonra kumda fincanda pişirilen kahveyi içmek bir izmir gezi klasiği.
İzmir’in antik eski ismi Smyrna MÖ. 4 Yüzyılda Büyük İskender zamanında şehir antik dönemdeki Smyrna’dan Kadifekale’nin kuzey yamacına taşındı. Agora antik dönemlerinde çarşı , Pazar yeri anlamında politik toplantı ve alışveriş alanlarında olduğu yerlerdi. Varlığı 1927’de toprak altında keşfedilen Agora yüzyıllardır yarı açıkta duran mermer sütunlarının ilgi çekmesi kazı başlaması sonucu ortaya çıkmıştır. Günümüzdeki şuan ki kalıntılar yeniden inşa edilen Roma dönemi Agorasına ait .
Antik bölgeden çıkarılan bu eserler İzmir Arkeoloji müzesi’nde sergilenmektedir. Ziyarete açık olan bu yer için 20 dakikanızı ayırmanız yeterli olacaktır.
Tepeden İzmir’e bakan bir yerinde Büyük İskender’in bir ağacın altında uyuduğunun söylendiği yerdir. Körfeze hakim kalan Kadifekale , MÖ 4. Yüzyılda Büyük İskender’in talimatıyla Generali Lysimachos tarafından kurulmuştur. Efsaneye göre Büyük İskernder’in rüyasında gördüğü iki Nemesis ( Koruyucu Ruhlar ) , kendisinden yeni İzmir (Smyrna) kentini uyuduğu tepenin eteğine kurmasını ister.Pagos Tepesi’ne yeniden kurulan Smyrna , döneminin en büyük şehirleri İskendiriye ve Efes ile yarışacak düzeye gelir. Kadifekale gecekondularla sıkıştırılmış olsa bile hala manzarasından bir şey yitirmiş deil. Kale çevresi bugün modern yerleşim yeri ile çevrili olmasına rağmen Helenistik ve Roma dönemine ait sur duvarları görülebiliyor. Kale içerisinde Bizans döneminden kalma kemerli büyük sarnıç ve bir mescit kalıntısı var Kadifekale’nin girişinde olan İzmir körfezi manzaralı olan kahvehanede çay içmeyi sakın unutmayın ..
Symrna’nın piskoposlarından St. Boukolos’un (Aziz Vukolos , Aziz Ayavukla ) adına yapılmış Aziz Vukolos Kilisesi, Rum kesimin nüfusun yoğun olduğu dönemin bir eseri. 1922’ye kadar sürdüren yapı , cematinin İzmir’den ayrılamsı üzere, yıllarca terk edilmiştir. 1924 de Atatürk’ün isteği üzerine Asar-ı Atika Müzesi’ne dönüştürülmüştür.
Müze işlevi ileriki zamanlarda değişerek Kültür Bakanlığı tarafından opera çalışma salonu olarak hizmet vermiştir.Uzun yıllar harap kalan kilise 2010 yılında restore edilip açılmıştır. Kilise bugün çok amaçlı salon olarak kullanılmaktadır.
Siyasi ve tarihi müzeler kategorisinde Avrupa’nın en iyi 16 müzesi arasında yer almaktadır. Basmane semtinde yer alan müze, radyoların sergilendiği ve interaktif bölümün yer aldığı altı galeri vardır. Karanlık darbe yıllarının psikolojisinin yansıtıldığı bölümleri görün. O dönemin siyasi ve sanat aktörlerinin ses kayıtlarını dinleyebilirsiniz.
Dünyadaki siyasi atmosferlerin , önemli radyo olaylarının anlatıldığı bilgi panoları ve döneme ait önemli görseller yer almaktadır. Müzeden ayrılarak İzmir Hilton’a yürüdüğünüz zaman 1955’ten beri hizmet veren Adil Müfftüoğlu Uğur Lokantasında güzel bir yemek molası verebilirsiniz
İzmir geçmiş zamanda farklı cemaat ve dinlerin yan yana içinde yaşadıkları bir şehirdir. Bugün İzmir’in renkli kültür mozaği sona ermiş olsada geride az şeyler kalmıştır. Bunlardan biri olan Aziz’i Aziz Polikarp adına adanan St. Polycarp Kilisesi. Osmanlı imparatoru Sultan Süleyman’nın izni ile Fransa Kralı 13. Louis’in iradesi ile 1625’te inşa edilmiştir. Hıristiyanlığın o zaman yaygın olmasından dolayı kilit rolü üstlenen Tarsuslu Aziz Pavlus ilk öğrencilerinden Aziz Polikarp, Hıristiyanlığı İzmir’de yaydığı gerekçesiyle Kadifekale eteklerindeki Roma Stadyumunda yakılarak öldürülmüş. Bu olay asırlarca unutulmuyor. İzmir’in bu en eski Katolik kilisesi Pazar hariç, her gün saat 15:00- 17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Kapı genelde kapalı olduğundan dolayı zile basmayı unutmayın sadece genelde guruplar için kapı açılıyor.
İzmir’in simge yapılarından olan Pasaport Vapur İskelesi deniz kenarında mola verebileceğimiz en güzel yerlerden birisi. Eski gümrük binalarından olan Pasaport vapur iskelesi bugün yolcu taşımacılığında kullanılıyor. Alsancak, Göztepe, Konak, Bostanlı ve Karşıyaka seferlerinin yapıldığı iskele aynı zamanda gün batımının izlendiği yerlerden bir tanesidir.
Cumhuriyet Meydanından başlayıp İzmir Limanı’na kadar uzanan sahil şeridi Kordon, eğlence ve kültürel faaliyetlerin yoğunlaştığı en keyifli yerlerinden birisi. Yazı, kışı birbirine karışan İzmir’de yaz akşamları bir başka oluyor. Kordonda çimlere yayılıp görebileceğimiz gün batımlarından birine kendinizi hazırlamalısınız. Kordon boyunca birçok restoran vardır. Ege’nin zeytinyağlıları ve deniz ürünlerini tatmak şart. İzmirliler gece eğlencesini severler o yüzden akşamları boş mekan bulmak zor olabilir.
Kıbrıs şehitler caddesi şehrin en hareketli olan yerlerinden bir tanesi. Bu sokağın sağında ve solunda uzayan ara caddeler son 10 senede çok değişim geçirdi bu yüzden her türlü mekana rastlayabilirsiniz. Restoranlara , alışveriş mağazalarına İzmir’in hareketli gece hayatına ev sahipliği yapan barlara kadar çok çeşitli mekanlar bu sokakta sıralanıyor. Güzel bir akşam yemeği yedikten sonra şehrin bu sokaklarına dalın.
Tarihi asansör Musevilerin 1900’lü yıllarda yoğun olarak yaşadığı semt Karakaş’ta bulunuyor. Asansör , 1907’de iki sokağın arasındaki 58 m olan kot farkını rahatça çıkabilmek için inşa edilmiştir. Kulede 2 asansör bulunmakta bunların biri elektirik ve diğeri ise buharla çalışıyordu. 1985 ‘de ki restorasyonla birlikte iki asansörde elektirikli çalışır hale getirildi. İzmir’in en güzel körfez manzarası izleyebileceğimiz gün batımı ve romantiklerin vakit geçirebileceği yer burası.
Avrupa’nın sayılı hayvanat bahçelerinden olan İzmir Doğal Yaşam parkı, doğaya ve hayvanlara özleminizi giderebileceğiniz yerlerden birisi burası. Çiğili Sasalı’da 2008’de hizmete giren bu park, 425 bin metrekare yeşil alanda , 130 tür ve 1500 yaban hayvanı bulunmaktadır. Ayrıca 3000 kadar ağaç ve 200 farklı bitki türü de bulunmaktadır. Türkiye’nin ilk Doğal Yaşam Parkı olan Doğal yaşam parkını gezmeyi unutmayın.
ve gelen kutusunda yeni reklamlar alın